6'NCI YILINDA ADALET NÖBETİ

2007 yılından itibaren Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Silahlı Kuvvetlerine yönelik olarak başlatılan kumpas davalarından biri olan sözde Balyoz davasında, Özel Yetkili Mahkeme 21 Eylül 2012’de haksız ve hukuksuz bir karar vermiş, bu karar 9 Ekim 2013’de kumpas davaları için önceden şekillendirilen Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi tarafından da onaylanmıştı.

Dava kapsamında yargılanan silah arkadaşlarımız, Fethullahçı Terör Örgütü(FETÖ)'nün kontrolünde olan bu mahkemelerin verdikleri karara karşı Anayasa Mahkemesi(AYM)’ne bireysel başvuruda bulunmuşlardı.

Aradan altı aya yakın zaman geçmesine karşın AYM’den bir karar çıkmaması üzerine; 5 Mayıs 2014 tarihinde Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD), Vardiya Bizde Platformu ve Avukat Şule Nazlıoğlu Erol öncülüğünde Balyoz davasının avukatları tarafından sağanak yağmur altında AYM önünde başlatılan Adalet Nöbeti, 18 Haziran 2014 tarihinde, AYM'nin hak ihlali kararı vermesi üzerine büyük bir sevinç içerisinde sona erdirilmişti.

 
 
 Haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı başlatılan Adalet Nöbeti  toplumun her kesiminden büyük destek görmüş, kimi elinde bayrağıyla, kimi evinde yaptığı böreği ve pastasıyla, kimi dükkanından getirdiği yada gönderdiği kumanyasıyla, kimisi de gelip geçerken çaldığı kornasıyla etkinliğe katılmıştı.

 

TESUD organizasyonunda vardiya ve nöbet düzeni oluşturan emekli subayların, Vardiya Bizde Platformunun değerli üyeleri ve avukatlar ile birlikte 24 saat esasına göre yürüttüğü 45 günlük "Adalet Nöbeti"nin tamamlandığı 18 Haziran tarihi; her yıl AYM karşısındaki Ahlatlıbel Atatürk Parkında toplanan katılımcılarla birlikte coşku ve sevinçle anılmaya başlandı.

Ancak, bu yıl AYM önünde toplanan katılımcılarda altı yıl önceki coşku ve sevinç yerine öfke ve hüzün vardı.

Çünkü, her türlü haksızlık ve hukuksuzluğa karşı yanımızda olan, 132 hafta süren Sessiz Çığlık eylemlerinin tümüne katılan, Adalet Nöbeti sırasında 45 gün AYM önünden ayrılmayan değerli arkadaşımız gazeteci-yazar Müyesser Yıldız kumpas davalarına benzer bir yöntemle tutuklanmıştı.

Aslında hepimiz Adalet Nöbetinin hedefine ulaştığı bu günü de önceki yıllarda olduğu gibi hukuk ve adalet bayramı olarak kutlamak isterdik. Ancak, son zamanlarda basın özgürlüğüne yönelik baskılar ve haksız tutuklamalar nedeniyle kendimizi altı yıl sonra yine hukuk ve adalet arayışı içerisinde bulduk. Hepimizin dostu, arkadaşı, kardeşi, ablası olan mangal yürekli kadın, Müyesser Yıldız; Atatürkçü, vatanına, milletine ve Cumhuriyet değerlerine bağlı bir Türk milliyetçisi ve her zaman doğruları yazan gerçek bir gazeteci olduğundan, Adalet Nöbetinin 6'ncı Yılını “Müyesser Yıldız’a Özgürlük” talebiyle andık.

Türkiye Cumhuriyeti olarak; Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün gösterdiği yolda çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmak; ülkede huzuru, barışı ve ekonomik kalkınmayı sağlamak istiyorsak, bir an önce hukuk ve adalet sistemini düzeltmeli, basın özgürlüğünün üstüne titremeliyiz.

Bu duygu ve düşüncelerle; Adalet Nöbetinin 6'ncı Yılında hukuk ve adalete olan inancımızı bir kez daha tekrarlıyor ve başta Müyesser Yıldız olmak üzere tüm gerçek gazetecilerin en kısa zamanda özgürlüklerine kavuşmalarını bekliyoruz.