21 HAZİRAN 2013 BASIN AÇIKLAMASI



21 Haziran 2013 , Cuma
BALYOZ DAVASI İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI
(21 Haziran 2013)
 
 
YÜCE TÜRK MİLLETİ’NE;
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)’ne karşı karanlık güçlerin ve Cumhuriyet düşmanlarının kurduğu hain tuzak, yapılan savunmalarla, teknik incelemelerle, ilim-bilim yoluyla, belgelerle ortaya konduğu halde, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı tebliğ, en yüksek yargı makamlarının dahi, tuzağın farkında olmadıkları nedeniyle, halkımızın vicdanında derin yaralar açmıştır.
Artık halkın çoğunluğunun huzurunda, TSK’ni  yıpratmak için açılan bu davaların hukuki zemini yoktur.
Türk halkı; bu davaların sadece TSK’ne karşı değil, aynı zamanda yüce Türk Milletine, yüce Türk Ulusuna karşı tuzak olduğunu anlamıştır.
Bu davalar karanlık güçlerin, cumhuriyet düşmanlarının başlattığı siyasi davalardır ve amacı; tarihi şan ve şerefle dolu TSK’ni yıpratarak, bölücü, yıkıcı, milleti birbirine düşürücü gizli emellerine ulaşmaktır.
O nedenle TSK’ni yıpratmaya yönelik bu davaları birbirinden ayırmak mümkün değildir. Bu davalardaki kadar hukuk ihlallerinin yapıldığı, adil yargılama kurallarının zedelendiği bir dava görülmemiştir.
Onun için davalarda görev alan hakimlere, savcılara sormuyorum. Biraz vicdanı olanlara, elini vicdanına koyan vatandaşlarımıza soruyorum. Kendinizi yargılananların yerine koyun.
Bu davaların duruşmaları, hiç bir televizyondan canlı yayımlanmayarak halkımızdan gizlenmiştir.
Siz yargılansaydınız;
Gizlenmesini ister miydiniz?
Siz yargılansaydınız;
Terör suçundan ceza almış teröristlerin tanık, gizli tanık olmasını ister miydiniz?
 Balyoz davasının bilirkişisinin, Ordu Komutanlığı gibi en üst seviyedeki bir komutanlığın, plan seminerinin değerlendirmesini yapacak deneyime sahip olmadığı, bir çalışma grubunun gerekliliği ileri sürülmüştür.
Siz yargılansaydınız;
Deneyimsiz bilirkişi ister miydiniz?
Davalar askeri mahkemelerde görülmesi gerekirken, gece yarısı yasası denen yasayla, askeri konularda tecrübesiz, deneyimsiz, bilgi birikimi olmayan sivil mahkemelere devredilmiştir.
İsnat edilen suçlar, anılan yasadan önce olmasına rağmen, askeri mahkemelerde yargılanma konusundaki müktesep hakları, yani yasal olarak kimsenin ellerinden alamayacağı hakları da ellerinden alınmıştır.
Siz yargılansaydınız;
Askeri konularda tecrübesiz, deneyimsiz, bilgi birikimi olmayan mahkemelerde yargılanmak ister miydiniz ? Müktesep hakkınızın gasp edilmesine razı olur muydunuz ?
Balyoz davasında özel filo tarafından kendi uçağımızı düşüreceğimiz belirtilmiştir. Ancak; özel filoda savaş uçağı bulunmamaktadır. yani uçak düşürme yeteneği yoktur.
Siz yargılansaydınız;
Yapılan sahtekarlık ortaya çıkmış demez miydiniz ?
Teknik konularda uzman personelin dışında yorum yapmak mümkün değildir. Bir çok bilirkişi raporunda bazı CD’lerde sahtecilik yapıldığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Siz yargılansaydınız;
Teknik konularda doğru tektir. Bu CD’ler sahtedir demez miydiniz ?
Yine aynı şekilde bir sanığın cep telefonu ile bir dakikada 300 ayrı kişiyle konuştuğu ve konuştuğu birisinin evli olmadığı halde kayınbiraderi olduğu, sonra da cep telefonuna eklemenin sehven yani yanlışlıkla yapıldığı belirlendi.
Siz yargılansaydınız;
Bu kadarı da olmaz demez miydiniz ?
Balyoz davasının duruşmalarında savcılığın 360 isteğinden 358’ini kabul eden mahkeme, sanık ve avukatların 943 isteğinden sadece 7’sini kabul etmiştir.
Siz yargılansaydınız;
Bu ne büyük haksızlık demez miydiniz ?
Bir davada aynı suçtan yargılanan siviller 3-8 yıl, askerler müebbetle, yani ömür boyu cezalandırılmakla yargılanmaktadır.
Siz yargılansaydınız ve asker olsaydınız;
Ne derdiniz ?
Bu davalarda insan haklarına duyarsızlık ve dikkatsizliğin had safhada olduğu görülmüştür. Nitekim bayan olan bazı sanıkların (Berna Dönmez – Güllü Salkaya) babalık ve kocalık sıfatının verdiği hakları kullanmaktan mahrumiyetlerine karar verilmiştir.
Siz adi suç olmayan böyle bir davada yargılansaydınız;
İnsanların en doğal hakkı olan analık-babalık, kadınlık-kocalık haklarınızın elinizden alınmasını ister miydiniz ?
Meclis darbeleri araştırma komisyonu, davalar devam ederken, bütün sanıkların suçsuzluğu ilkesini ihlal ederek, hepsini adeta suçlu ilan etmiş, anayasal suç işlemiştir.
Siz yargılansaydınız;
Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu, davalar devam ederken kurulmamalıydı, anayasal suç işlenmemeliydi demez miydiniz ?
Ülkemizdeki bütün yargılamalarda sanıkların yaş ve sağlık durumları göz önüne alınarak, tutuklama yapıldığı halde, bu davalarda anılan konuların çok acil durumlar hariç insaf sınırlarının dışında olduğu, insan haklarının çiğnendiği görülmektedir. Bu nedenle; Cezaevinde ölüm hadisesi dahi olmuştur.
Siz yargılansaydınız;
İnsan haklarının çiğnenmesini kabul eder miydiniz ?
Ulu önder Atatürk “istiklal, istikbal, hürriyet her şey adaletle kaimdir” demiştir. Hepimiz istiklal, istikbal ve hürriyetimizi kaybetmemek için, kin ve nefret duygularından sıyrılıp, vakit geçirmeden adalete sığınmalıyız.
Herkesi vicdanıyla baş başa bırakıyorum. Çünkü adalet bir gün herkese lazım olacak.
 
                                                                                                                  TÜRKİYE EMEKLİ SUBAYLAR DERNEĞİ