2 Şubat 2019 Cumartesi günü söyleşi yapılmıştır.



04 Şubat 2019 , Pazartesi

Kumpas davalarını tekrar gündeme getirmek, bu konuda toplumsal hafızayı canlı tutmak, davalar ve kumpasçıların yargılanmalarıyla ilgili son gelişmeleri katılımcılar, basın ve kamuoyu ile paylaşmak, bu çerçevede kumpasçıların yargılanmaları için kamuoyu baskısı oluşturmak amacıyla bir dizi söyleşi planlanmıştır.

Söyleşilerin dokuzuncusu 02 Şubat 2019 Cumartesi günü yapılmış, TESUD Genel Merkezi'nde düzenlenen söyleşide E. J. Yb. Av. Yurdakan Yıldız, "Şemdinli" Kumpasını anlatmıştır.

Toplantının açış konuşmasını yapan KUMPAS-DER Başkanı Ahmet Tatar, kamuoyunun kumpasların başlangıcını 2007 olarak bildiğini, oysa bunun bir hazırlığının yapıldığını, bunun da 2005'te tezgahlandığını vurguladı. Hafızalarda Şemdinli'de bir kitapçıya atılan bomba, bunu attığı iddia edilen askerlerin linç edilmeye kalkılması, bir sivil aracın üzerinde tepinen insanların görüntüleri, bir de dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt'ın, "tanırım, iyi çocuktur" sözünün kaldığını kaydeden Tatar, şöyle konuştu:

"Bu söz o kadar suistimal edildi ki, adeta kontrgerillanın itirafı gibi görüldü ve kullanıldı. O dönem neredeyse Savcı Zekeriya Öz'den daha öne çıkan ve parlatılan savcı peydah edildi, bu Ferhat Sarıkaya'ydı. Aslında sadece o günün değil, 15 Temmuz'a yansıyan sürecin en önemli figürlerinden biri oldu. Sıradan biriyken, birileri tarafından kahraman ilan edildi. Okyanus ötesindeki hain, 'babayiğittir, vasiyetim var, sıkıntı çekmesin' dedi. Bunun gereği de yapıldı. 15 Temmuz'dan sonra itirafçı oldu. Onun itirafları aslında yaşadığımız o büyük kumpaslar ve hukuksuzlukların küçük bir tarifidir, ama maalesef o da sadece örgüt üyeliğinden yargılanıyor."

Söyleşide aynı zamanda Şemdinli sanıklarının Avukatı da olan Yurdakan Yıldız, öncelikle FETÖ'nün TSK'da nasıl bu noktaya geldiği konusunda bazı bilgiler verdi ve söze devamla;

Aslında ilk kumpasın da Şemdinli olmadığını, bundan önce mesela Mardin'de Almanya'ya iltica talebinde bulunan bir kadının, "bana tecavüz ettiler" iddiası üzerine 10 yıl sonra 450 jandarma personeli hakkında dava açıldığını, bunu kimsenin duymadığını belirtti ve "Özel yetkili mahkemeler kalkmasa, Güneydoğu'da görev yapan herkes savaş suçlusu olarak yargılanacaktı. Sadece Malatya'da 80 dosya vardı" dedi.

Yıldız, Şemdinli kumpası hakkında da özetle şunları anlattı: "PKK ve FETÖ'nün ortak organize ettiği bu davada TSK ilk kez kurumsal kimliğiyle hedef alındı. Bu davada ilk kez Orgeneral rütbesiyle bir komutan yargılanmak istendi. Olay bölümünü PKK, yargılama bölümünü FETÖ'nün üstlendiği davanın iddianamesi Ankara'da bir kurul tarafından hazırlandı. 5 kişilik kurulda, Yargıtay üyelerinin ve Gazi'den öğretim üyelerinin olduğunu öğrendik. "Bu dava Güneydoğu'da istihbaratı bitirmiştir."

15 Temmuz'dan sonra Şemdinli davasında her şeyin yerli yerine oturmaya başladığını kaydeden Av. Yıldız, konuşmasının sonunda davanın son durumu hakkında bilgi vermiş ve davada görev alan tüm savcı ve hakimlerin FETÖ'cü olduğundan tutuklandığını, ancak sadece örgüt üyeliğinden yargılandıklarını, Şemdinli davasının ise Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde sürdüğünü belirtmiştir.