22 Aralık 2018 Cumartesi günü söyleşi yapılmıştır.



24 Aralık 2018 , Pazartesi

Kumpas davalarını tekrar gündeme getirmek, bu konuda toplumsal hafızayı canlı tutmak, davalar ve kumpasçıların yargılanmalarıyla ilgili son gelişmeleri katılımcılar, basın ve kamuoyu ile paylaşmak, bu çerçevede kumpasçıların yargılanmaları için kamuoyu baskısı oluşturmak amacıyla bir dizi söyleşi planlanmıştır.

Söyleşilerin üçüncüsü 22 Aralık 2018 Cumartesi günü yapılmıştır.

TESUD Genel Merkezi'nde düzenlenen söyleşide 28 Şubat davasını, bu davada tutuklanıp, yargılanan, davanın sonucunda da beraatine karar verilen emekli Albay Alican Türk anlatmıştır.

Dönemin haberleri, siyasilerin açıklamaları eşliğinde öncelikle 28 Şubat sürecinde yaşananları hatırlatan, ardından 28 Şubat kararlarının alındığı MGK toplantısını, bu kararlar doğrultusunda yayınlanan Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığı genelgelerini anlatan Türk, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu davanın sonunda esas kaçanlar, bu davayı açanlar olacak. Onun için bu davayı bitirmeyecekler, lastik gibi uzatacaklar. Özetle bu dava, bir kısım siyasi çevreler ile FETÖ yargısının el ele vererek, tıpkı diğer kumpas davalarda olduğu gibi TSK'yı etkisiz kılmanın son halkasıdır. Bu dava aynı zamanda laiklik başta olmak üzere Cumhuriyet'in temel ilkelerini savunan tüm kurumlara gözdağı verme ve intikam operasyonudur, asla bir askeri darbe değildir. 28 Şubat, Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığının, din istismarcılığının, dini siyasete alet etmenin ülkeyi nerelere sürükleyeceğini 21 yıl önce gösteren, FETÖ başta olmak üzere kökten dinci tehlikeye 21 yıl önce dikkat çeken bir olaydır. 28 Şubat kararları ciddiyetle takip edilse, sulandırılmasa ne 15 Temmuz, ne FETÖ olayı olurdu."